Ağır hasta tutuklu gazeteci Ayık için cezaevi koşulları zor geçiyor

Ağır hasta gazeteci Devrim Ayık’ın annesi Hülya Ayık cezaevindeki koşulların hastalığı giderek ağırlaşan oğlu için çok zor olduğunu belirterek, oğlunun çalıştığı dönemde hastalığını unuttuğunu ifade etti.  

Özgür Halk Dergisi çalışanı olan Devrim Ayık ile 13 kişi hakkında “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla 2015 yılında açılan davanın son duruşması İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Haziran’da görüldü. Mahkeme heyeti Ayık’ın 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Cezada indirim yapmayan mahkeme, Ayık’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

DİNDAR KARATAŞ

Avukat Sağlam: “Sağlığıyla ilgili ciddi endişelerimiz var”

Karar duruşması öncesinde Ayık’ın avukatı Kasım Sağlam ve annesi Hülya Ayık ile konuştuk. Avukat Sağlam, Ayık hakkında  dosyada delil olarak sadece telefon  kayıtlarının olduğunu bundan dolayı ceza talep edilmesinin hukuki olmadığını ifade etti.

Dosyada yer alan tape kayıtlarının Yargıtay kararları dikkate alındığında tek başına hüküm vermek için yeterli bir delil olmayacağını söyleyen Sağlam,”Mevcut deliller ile suçlama konusunda ceza verilmemesi gerekirken bu ve benzeri siyasi davalarda maalesef adil ve hakkaniyetli yargılamalar yapılmıyor. Bununla ilgili de çok sağlıklı bir karar verileceğini düşünmüyoruz. Dava dosyası kapsamında 3 kez sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi. sağlığı ile ilgili çok ciddi endişelerimiz var” diye konuştu.

Ailesinden aldığımız bilgiye göre, Ayık, 2017’de ilk kez tutuklandığında chron hastasıydı (bağırsağın yüzeyinin iltihaplanması) ve tutuklanmadan önce ameliyatla bağırsağının bir bölümü alındı. Cezaevinde hastalığı nüksetti, ameliyatla bağırsağının bir bölümü daha alındı. Bir gözü görmeyen, diğer gözü de 30 derece gören Ayık’a bir ay önce ise kulaklarının duymaması nedeniyle işitme cihazı takıldı.

Anne Ayık: ‘İşini severek yapıyordu’

Devrim Ayık’ın annesi Hülya Ayık oğlunun cezaevinde yaşadığı sorunlar ve sağlığı hakkında konuştu.

Devrim’in Eskişehir cezaevinde olması nedeniyle kendisine ulaşmakta büyük sorunlar çektiklerini ifade ederek sözlerine başlayan anne Ayık, oğlunun 2012 yılından bu yana chron hastalığı ile mücadele ettiğini belirtti. Anne Ayık, “Devrim Özgür Halk’a başladığı zaman gerçekten büyük bir azimle ve özveriyle sorumlulukla çalışmasını yürütmekteydi. Çalışma döneminde hastalığı bile aklına gelmiyordu. Çünkü işine yoğunlaşıyordu ve memnundu.  Ne hastalığı ne görme engeli hiçbir şey çalışmasının önüne engel olamıyordu. Kendini çok mutlu hissediyordu. Bir basın çalışanı olarak insanların derterini sorunlarını dinlemek sorunlarını kamuoyu ile paylaşmaya çalışması onu mutlu ediyordu ve gerçeten de işini özveriyle yapıyordu.  Türkiye şartlarında özgür ve muhalif basın çalışanlarının uzun süre çalışma koşulları yok. Özveriyle özgür basında çalışan insanların maalesef sonu sürgün, gözaltı, tutuklama ve tehdit edilmek oluyor” ifadelerini kullandı.

Oğlunun hasta tutuklu olması nedeniyle cezaevinin kendisi için “iskencehaneye” dönüştüğünü söyleyen Ayık, “Hasta tutuklular bir taraftan hastalıklarıyla uğraşıyorlar bir taraftan tedavisizlikleriyle mücadele ediyorlar. Onlar için gerçekten cezaevi ölüm evidir. Son aylarda bakıyorsunuz sürekli cenazeler çıkıyor” diye konuştu.