5 N 1 K ‘’1 Soruşturma’’
Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Bia Medya Gözlem Raporu verilerine göre 2021 yılında 31 gazeteci toplamda 52 gün göz altında kaldı, 60 gazeteci hakkında ise soruşturma açıldı. Toplam 128 davada 273 gazeteci de yargılandı.
Gazeteciler toplam 75 yıl 5 ay 26 gün hapis cezasına mahkûm edildi, 57 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı; 32 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi, 54 haber sitesine ve 1355 haber içeriğine erişimin engellenmesine, 19 haberin içerikten çıkarılmasına karar verildi. Türkiye bu yıl da basın özgürlüğü konusunda sınıfta kaldı. Türkiye’deki ifade özgürlüğüne TGS ve Bia Medya Gözlem Raporları üzerinden baktık.
Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 35 gazeteci 92 yıl hapse mahkum edildi, en az 41 gazeteci gözaltına alındı. Nisan 2022 itibariyle 26 gazeteci, gazetecilik faaliyeti nedeniyle Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde özgürlüğünden mahrum durumda.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Bianet ve Press in Arrest sivil toplum kuruluşları uzun zamandır gazeteci yargılamalarını takip ederek ifade özgürlüğü hakkında raporlar yayınlıyor. Bu raporlardan TGS ve Bia Medya Gözlem Raporlarını metodoloji ve içerik bakımından karşılaştırarak Türkiye’nin ifade özgürlüğü sınavını daha yakından kavrayalım istedik.
MELTEM SUAT
TGS ve Bianet raporları nasıl hazırlanıyor?
Öncelikle Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın hazırladığı TGS Basın Özgürlüğü Raporu (2021-2022) ele alarak başlayalım.
TGS raporu Nisan 2021- Nisan 2022 dönemleri arasındaki verileri kapsıyor. Raporda kullanılan verilerin birincil kaynağı, doğrudan sendikaya ulaşan başvuru, şikâyet, bilgilendirme ve destek taleplerinden oluşuyor. Hukuk biriminin yapmış olduğu dava takipleri, düzenleyici işlemlere karşı açılan davalar, cezaevi ziyaretleri sırasında yapılan mülakatlarda elde edilen bilgiler ile resmî kurumlara yöneltilen bilgi edinme başvuruları rapor için temel kaynak oluşturuyor. Ayrıca gazetecilik emeği ve mesleği üzerine yazılmış akademik metinler ve sendikanın ilgili dönemde yaptığı çalışmalar da referans olarak raporda kullanılmış. Yine çalışma mevzuatına ve yargı içtihatlarına ilişkin güncellemeleri içeren resmî kurumların internet siteleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Resmî Gazete günlük olarak takip edilerek ilgili veriler rapora dahil edildi. TGS raporu yıllık olarak çıkıyor ve sendika web sitesi üzerinden yayınlanıyor.
Bia Medya Gözlem Raporu ise üç ayda bir ve yıllık olarak yayınlanıyor. Rapor, İfade özgürlüğü ihlalleri takibi, medyanın işleyişi ifade özgürlüğü ve meslek etiğine uygunluk ve medyanın insan, kadın ve çocuk haklarını haberleştirme biçimi ve bu haberlerin genel haberlere oranı izlenerek hazırlanıyor.
TGS raporunda Sektöre Bakış, Mevzuat Değişiklikleri, Cezaevindeki gazeteciler, soruşturmalar, yargılamalar, gazetecilere yönelik saldırılar, internet basınına ve basın kuruluşlarına yönelik müdahaleler bölümleri yer alıyor. Bia raporunda ise gazeteci yargılamaları, soruşturmalar ve basın kuruluşlarına yönelik müdahaleler yer alıyor.
Sektöre bakış
TGS raporunun Sektöre Bakış başlığında “Basın, Yayın ve Gazetecilik” işkolunda çalışan gazetecilerin güncel verileri ile işsiz ve güvencesiz gazetecilerin durumu yer alıyor. Verilere göre aktif olarak gazetecilik yapan 23.907 kişi var. Basın iş kolunda çalışan sayısı ise 95.484 kişi. Raporda yer alan TUİK verilerine göre gazetecilik mezunları arasındaki işsizlik oranı ise 2020’de yüzde 28,2 iken 2021’de yüzde 18,3 olarak gerçekleşti.
Bianet: “35 gazeteci 92 yıla mahkum”
Bianet Raporu ‘2021’de 35 gazeteci 92 yıl hapse mahkum’ başlığıyla başlayarak geçtiğimiz yıl tutuklanan ve cezaevine giren gazetecilerin verileriyle başlıyor. Verilere göre 2021 yılında 35 gazeteci Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “hakaret”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “örgüt üyeliği”, “örgüte bilerek yardım”, “gizli belge temin ve açıklama” veya “casusluk” gibi suçlamaları temelinde, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) “terör örgütü propagandası” vb. düzenlemeleri uyarınca toplam 92 yıl 6 ay 24 gün hapis cezasına mahkum edildi. TGS’nin raporu hazırladığı 1 Nisan 2022 tarihi itibarıyla ise 26 gazeteci, gazetecilik faaliyeti nedeniyle Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde özgürlüğünden mahrum durumdaydı. Cezaevindeki gazetecilerin 8’i tutuklu olup 16’sı ise hükümlüdür. İki gazetecinin ise son durumu hakkında bilgiye ulaşılamıyor. Cezaevinde bulunan gazetecilerden biri kadın, 25’i erkek.
TGS’nin raporuna göre son bir yılda en az 18 gazeteci cezaevinden tahliye oldu. Bu yıl cezaevine giren 5 gazetecinin tamamının daha sonra tahliye edildiği, 16 hükümlü gazetecinin ise haklarında verilen cezaların infazının sona ermesiyle tahliye olduğu bilgileri yer alıyor.
Bianet raporuna göre 2021 yılında en az 41 gazeteci gözaltına alındı. TGS raporunda yer alan verilere göre ise Nisan 2021-Nisan 2022 arasında toplam en az 31 gazeteci gözaltına alındı. En az 60 soruşturma açıldı. Gazeteciler en az 27 ayrı gözaltı işlemine maruz kaldı. Son bir yılda gazeteciler en az 52 gün gözaltında kaldı.
TGS: 2021 yılında 273 Gazeteci Yargılandı
TGS verilerine göre geçtiğimiz yıl en az 128 yargılamada 273 gazeteci yargılandı. Bu yargılamaların 116’sı ceza yargılaması iken, 12’si tazminat talepli özel hukuk davası açıldı. Bianet raporunda ise bu veriler yer almıyor.
Bianet’in bu yılın ilk çeyreği verilerini derleyerek yayınladığı rapora göre Ocak, Şubat , Mart 2022 döneminde dört gazeteci tutuklandı: Libya MİT dosyasını haberleştiren üç gazeteci geçmişte cezaevinde kaldıkları süreler dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Gazeteci Sedef Kabaş ise Tele1’deki sözlerle “Cumhurbaşkanına hakaret” ettiği iddiasıyla mahkum edildikten sonra İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nden 49 gün sonra tahliye olabildi.
TGS raporuna göre cezaevinde bulunan gazeteci iddianamelerin 29’unda TCK madde 314/2, yani “Silahlı Örgüt Üyeliği Suçu” ile karşılaşırken dördünde TMK madde 7/2’ye yani “Terör Örgütü Propagandası” suçlaması söz konusu. TCK madde 312/2, yani ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs’ ile 2937 Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu madde 27/3 “İstihbarat Faaliyetleri İle İlgili Bilgi Ve Belgeleri İfşa Etmek” suçlamaları iddianamelerin üçünde görülüyor.
1355 Habere Erişim Engeli
TGS verilerine göre geçtiğimiz yıl 54 haber sitesine ve 1355 haber içeriğine erişimin engellenmesine, 19 haberin içerikten çıkarılmasına karar verildi.
Bia medya gözlem raporunda ise 975 habere Sulh Ceza Hakimlikleri ya da Erişim Sağlayıcıları Birliği kararıyla erişim engeli getirildiği yer alıyor. Rapora göre haberlere erişim engeli getirilme nedenleri arasında ”kişilik hakları” veya “unutulma hakkı’’ maddeleri ön plana çıkıyor.
TGS raporunda basın kuruluşlarına yönelik müdahaleler başlığında RTÜK cezaları yer alıyor. Buna göre RTÜK bir sene içerisinde basın yayın kuruluşuna 61 ayrı idari para cezası kararı verdi ve toplamda 10.427.902 TL idari para cezası kesti. Bu cezalar arasında en yüksek ceza Fox TV’ye kesilen 2.508,827 TL’lik idari para cezası oldu. Toplam 3 kararda 13 defa yayın durdurma cezası verildi. Bunlardan en yükseği tek bir kararla 5 kez yayını durdurulan Halk TV ve TELE 1 kanalı oldu.
Bia raporunda ise kesilen ceza sayısı görsel işitsel medyaya 158 para cezası, 48 program durdurma ve yayın durdurma cezası olarak yer aldı.
Şahin: “Basın ciddi saldırı altında’’
Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatlarından Ülkü Şahin TGS’nin yayınladığı ifade özgürlüğü raporunu hazırlayan isimlerden biri. Şahin raporun hazırlanma sürecini ve 2021 yılında yaşanan hak ihlallerini şöyle anlattı:
Basın özgürlüğü raporu nasıl hazırlanıyor rapordan ve süreçten bahsedebilir misiniz?
Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak hazırladığımız yıllık Basın Özgürlüğü Raporunda bir yıl boyunca basına yönelik müdahaleleri inceliyoruz. Bunu yaparken yalnızca açılan davalarla ve soruşturmalarla sınırlı kalmıyor sendika olmanın bir gerekliliği olarak gazetecilerin çalışma koşulları, örgütlülüğü gibi sosyal ve ekonomik haklarına yönelik müdahaleleri de mercek altına alıyoruz.
Raporda yer alan veriler sadece sizin yaptığınız dava takiplerinden mi elde edildi yoksa başka kaynaklar da var mı?
Raporda birincil kaynak olarak dava gözlemlerimiz, cezaevi ziyaretlerimize, tarafımıza yapılan başvurular, resmî kurumlardan bilgi edinme yoluyla topladığımız veriler kullanılıyor. Bununla beraber medya taramasına ve akademik çalışmalara da dayanıyoruz. Mevzuat değişikliklerini izliyor, basın özgürlüğünü ve gazetecilerin haklarını ilgilendiren kararları özet olarak aktarıyoruz. Ayrıca alanında uzman diğer basın meslek örgütlerinin çalışmalarından yararlanıyor, birbirimizi bilgi alanında desteklemek ve dayanışmayı güçlendirmek için çabalıyoruz.
Geçtiğimiz yıl gazeteciler en çok hangi konularda hak ihlallerine maruz kaldı ve hangi gerekçe gösterilerek soruşturmaya uğradı?
Basın ciddi bir saldırı altında. Bu çok farklı şekillerde tezahür ediyor. Doğrudan gazetecilere yönelen müdahaleler olduğu gibi kurumların hedef alınmasıyla dolaylı yoldan özellikle Basın İlan Kurumu, RTÜK eliyle kurulan ekonomik olarak ciddi baskılar karşımıza çıkıyor.
Bu baskılar yıldan yıla değişiklik gösteriyor. Bakıldığında cezaevindeki gazeteci sayısında geçtiğimiz yıllara nazaran düşüş görülüyor ancak bunun nedeni pek çok gazetecinin infazının sona ermiş olmasından kaynaklı. Halen 23 gazeteci cezaevinde. Bu kişilerle yaptığımız görüşmelerde cezaevinde beslenme hakkından yayın hakkına kadar pek çok hak ihlali ile karşılaştıklarını, ceza infaz kurumlarının keyfi uygulamalarıyla özgürlüklerinden mahrum olmaları yetmiyormuş gibi bir kere daha haklarından yoksun bırakıldıklarını tespit ettik.
Gazeteciler geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi hukuksuz şekilde gözaltına alındı, mesleklerini yapmaktan alıkonuldular, mesleklerini adliyede savunmak zorunda bırakıldılar. Gazetecilere en çok silahlı örgüt üyeliği ve propaganda suçlaması yöneltildiğini görüyoruz. Bu suçların yanında gündemdeki Basın Kanunu Teklifindeki dezenformasyon suçu olarak gündemimize gelen TCK madde 217/A maddesinde düzenlenmesi teklif edilen “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” suçuna çok benzer muğlaklıklar içeren TCK madde 216 “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik” suçunu görebiliyoruz. Ancak son birkaç senedir özellikle TCK madde 299 “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçu ile TMK (Terörle Mücadele Kanunu) madde 6 da düzenlenen “Terörle Mücadelede Görev Almış Kamu Görevlisini Hedef Gösterme” suçundan açılan soruşturmalarda ciddi bir artış gözlemliyoruz.
Bu yıl özellikle yerelde gazetecilere yönelik saldırılarda ciddi bir artış yaşandı. 57 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı; 32 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi. Yerel güç odaklarının hedefinde gazeteciler vardı. Bu saldırıların failleri ise gerektiği şekilde soruşturularak cezalandırılmadı. Bu cezasızlık hali nedeniyle de saldırıların artması endişesini taşıyoruz.
Bu müdahalelerin yanında genelgeler yoluyla gazetecilik yapılmasının önüne geçilmek istendi. Bu konuda TGS’nin de aralarında bulunduğu pek çok örgüt tepki gösterdi, dava açtı. Bu davalarda özellikle de kamusal alanda ses ve görüntü alınmasını engelleyen Emniyet Genelgesi davasında ciddi kazanımlar elde edildi.
Raporun içinde yer alan cezaevi gözlem raporunda adalet bakanlığının sendikanın cezaevindeki gazetecileri görme talebinin reddedildiği yer alıyor. Bakanlık hangi gerekçeyle bu talebi reddediyor?
Bu konuda 2019 öncesi yapılan başvurulara olumlu cevap veriliyordu. Ancak 2019 itibarıyla başvurular reddedilmeye, cevapsız bırakılmaya ve en sonunda da Bakanlık ceza infaz kurumunun bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcılıkları yetkisindedir denilerek reddedilmeye başlandı. Oysa Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 85. maddesine göre “Kurum, kurul ve kuruluşlar, heyet hâlinde veya bireysel olarak ceza infaz kurumlarını ziyaret edebilmek ve hükümlülerle görüşebilmek için Adalet Bakanlığı’ndan izin almak zorundadırlar.” denilerek bu hususta yetki Adalet Bakanlığına verilmiştir. Biz bu konuda ısrarla başvurularımızı yineliyoruz. Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmelerden de sonuç alınamadı. Bu nedenle ziyaretlere TGS yönetimi katılamıyor, görüşler TGS Hukuk Birimi tarafından gerçekleştiriliyor.
(Haber içerisinde yer alan tablolar TGS İfade Özgürlüğü Raporundan alınmıştır)