Ödüle layık görülen haber, bugün davalık

Ülkemizde adını çok duymadığımız ancak 2013 yılında Doğan Haber Ajansı’nın bir haberinde usulsüzlük iddiasıyla duyulan Türkiye Wushu Federasyonu (TWF) BirGün gazetesi spor editörü Eren Tutel’in 2020’de ortaya koyduğu bir haber sayesinde farklı usulsüzlüklerle gündeme gelirken, Tutel bu haberi nedeniyle halen yargılanıyor.

BURAK ÜTÜCÜ

BirGün gazetesi spor editörü Eren Tutel, 17 Haziran 2020’de TWF Başkanvekili Abdurrahman Akyüz’ün kızı Elif Akyüz’ün aynı turnuvaya hem hakem hem de sporcu olarak katıldığını haberleştirmişti.

Tutel, TWF’ye ilişkin yaptığı “Hem Hakem Hem Sporcu Hem Şampiyon” başlıklı haberiyle Haziran 2021’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından Haber Spor Ödülü’ne layık görülmüştü. 

Tutel, bu haberin devamında ardı sıra TWF’deki yeni usulsüzlüklere kanıtlı bir şekilde ulaşarak yeni haberler ortaya koymaya başladı. 17 Haziran’da yayınlanan ilk haberin ardından federasyondan iddialara yalanlama gelmezken ilk olarak BirGün gazetesine 23 Haziran’da bir tekzip yazısı gönderildi. Bu yazıda BirGün gazetesi, Elif Akyüz’ün başörtülü olmasından dolayı başörtü karşıtı olmakla itham edildi.

Tarihler Mart 2021’i gösterdiğinde ilk yaptırım, BirGün gazetesine yönelik Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından verilen resmi ilan ve reklam kesme cezası oldu. Nisan 2021’de ise haberlerdeki imza sahibi Eren Tutel’e, TWF Başkanvekili Abdurrahman Akyüz ve kızı Elif Akyüz’ün şikâyetiyle ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla dava açıldı.

Eren Tutel

3 ay ile 2 yıl arasında ceza alması istemiyle yargılanan Tutel dava sürecinin nasıl geliştiğine ilişkin detayları anlattı:

‘‘Önce tekzip yazısı, ardından BİK tarafından ilan ve reklam kesme cezaları geldi. O dönem BİK’in başında, bugünün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yard. Rıdvan Duran vardı. Duran, aynı zamanda Türkiye Wushu Federasyonu Asbaşkanı. Ardından Nisan 2021’de dava açıldığını öğrendik.’’

Duruşma süreci nasıl geçti?

Tutel’e TCK’daki 125. Maddeye dayanarak “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması 30 Eylül 2021 tarihinde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. 

Eylül 2021’de ilk duruşmaya çıktığını belirten Tutel, ‘‘İlk duruşmada detaylı ifadelerimiz alındı. İkinci duruşmada taraflar karşılıklı olarak iddialarını sundular. Üçüncü duruşmaya ben katılmadım ama BirGün avukatı Tolgay Güvercin katıldı. Üçüncü duruşmada karşılıklı olarak deliller sunuldu’’ diye konuştu. 

Mayıs ayında gerçekleşen üçüncü duruşmada esasa ilişkin mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, davayı 17 Kasım’a erteledi.

Yargılamanın sonucunda beraat edeceğini umut eden Tutel, ‘‘Kasım ayında son duruşma olacağını ya da bir duruşma daha olabileceğini, 4-5 duruşmada yargılama sürecinin biteceğini tahmin ediyor avukatlarımız’’ dedi.

“Yargılama baştan aşağıya yanlışlarla dolu”

Yargılama sürecinin yanlışlarla dolu olduğunu ifade eden Tutel sözlerine şöyle devam etti:

‘‘Çünkü bizim yaptığımız haberler belgeye ve delile dayanıyor. Onların iddiası ise; Elif Akyüz’ün 2011’de bir dünya şampiyonluğu var. O şampiyonluktan sonra dönemin Doğan Haber Ajansı (DHA) 2013’te bir haber yayınlıyor. 7 Rolex saat ve 14 bin dolar karşılığında rüşvet verilip öyle şampiyon olduğu iddia ediliyor. Biz de konuya ilişkin fikri takip yaptığımız için TWF hakkında geçmişte böyle bir iddianın olduğunu haberde ifade ettik. Bu haberi yapan muhabir iftira veya hakaretten ceza almış. Şimdi de o davanın sonucunu kullanarak ve itibarlarını zedelemeye çalıştığımızı iddia ederek bizde bir baskı unsuru oluşturmaya çalışıyorlar. Ancak alakası yok. Biz o habere de, fikri takip olarak kendi yazımızda iddia şeklinde yer verdik.’’

“Karşı taraf olayı kişiselleştirdiğimi iddia etti”

Haberde adı geçen kişilerin hiçbirini ne iş ne özel hayatında görmediğini söyleyen Tutel, kişiselleştirme iddiasının anlamsız olduğunu şu sözlerle anlattı:

‘‘Ben hayatımda bir defa görmediğim insanlara karşı neden husumet besleyeyim ki? Ki ben onları defalarca aradım. Görüşlerini almak için TWF’yi yaklaşık 15 defa aradım. Gençlik ve Spor Bakanlığını aradım. Bakanlıktan bana hiç kimse cevap vermedi. Sorularımız yanıtsız bırakıldı. Mecliste soru önergesi verildi. Bu soru önergesi yanıtlandı mı yanıtlanmadı mı hiçbir bilgimiz yok.’’

Yargılanması gereken tarafın TWF olduğunu söyleyen Tutel, ‘‘Çünkü Anayasa’ya aykırı işlem yapıyorlar. Sporculara mobing uyguluyorlar. Elif Akyüz’ün hem hakemlik yapması hem sporcu olması usulsüzlüğün ağababası. Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir şey. Aynı turnuvada hem hakem hem sporcu olarak yer alıyor. Bunun legal olduğunu iddia ediyorlar’’ diye konuştu.

TWF’nin hakem yönergesini hatırlatan Tutel sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Bir sporcunun aynı spor yılı içerisinde hem hakem hem sporcu olması TWF’nin kendi yönergesine zaten aykırı. Birini seçmek zorunda o spor yılı içerisinde. Ya sporcu olacak o yıl ya da hakem. Kendi yazıp yürürlüğe soktukları kural bu şekilde.”

Hem bakanlıktan ödenek hem sporcudan ücret alınıyor

Tutel, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın verdiği ödenek dışında her turnuva için sporculardan kalacak yer parası alındığını ancak artık sporculardan para almıyoruz diye son dönemde Twitter’dan duyurduklarını söyleyerek, “Onun dışında, 2017 ya da 2018 yılındaki bir Avrupa Şampiyonası’na götürecekleri sporculardan 6 bin lira para alıyorlar. Kalacak yer vs için. O durumda kredi çekip bu parayı ödeyenler var. Bir de bu sporcuları otobüsle götürüyorlar yanlış hatırlamıyorsam Gürcistan’a. 38 saat. Ve birkaç gün sonra yarışmaya çıkmak durumunda kalıyorlar’’ diye konuştu.

Yargılamada üç haber yer alıyor 

Eren Tutel’in haberleştirdiği bu haber dizisindeki üç haber iddianame dosyasında yer alıyor. İddianamede yer alan haberlerin suç teşkil etmediğini aktaran Tutel, ‘‘Elif Akyüz’ün yedi dünya şampiyonluğu iddia ediliyor. Elif Akyüz’ün bir dünya şampiyonluğu var resmiyette. Ben de bunu haberleştirmiştim, onlar da bunun üzerinden savcılığa başvurmuşlar. Milli takım eşofmanını parayla sattıkları haberi var. Bu haberi yaptığımız sporcu ismini vermek istemedi. Sporcu dolandırıldığını söyledi, ‘Bana milli takım eşofmanını satıp turnuva için, bana takım sporcusu belgesi vermediler’ dedi. ‘Milli sporcuyu dolandırmışlar’ başlığı atmıştık. Bu da hakaret suçunda yer aldı’’ ifadelerini kullandı.

3 ay ila 2 yıl arasında bir cezalandırma ile yargılanan Tutel, tutuklanma ihtimalinin olmadığını belirtti. Tutel, iddianamedeki son suç unsurunun; Doğan Haber Ajansı’nın 2013’te yayınladığı ‘7 Rolex saat ve 14 bin dolar rüşvet’ iddiasını kendi haberinde fikri takip olarak yer vermesi olduğunu aktardı.

‘BirGün maddi olarak desteğini eksiltmedi’

Bir gazetecinin geçirdiği yargılama süreçlerindeki maddi yükümlülükleri de önemli oluyor. BirGün gazetesinin davada tüzel kişilik olarak yer almadığını, direkt olarak şahsına yönelik davanın sürdüğünü belirten Tutel, ‘‘Dava sürecinde maddi bir yükümlülükle karşılaşmadım. Ama karşılaşınca da kurumumuz bu sorumluluğu üstleniyor. Bu davada oluşabilecek bir para cezasında da bu yükü üstleniyor. Yargıyı bir sopa olarak kullanıp kurumu cezalandırıyorlar. Umarım bu davada bir ceza olmaz ki; kuruma ekstra bir yük gelmez diye umuyorum. Gelebilecek ceza da benim gelir durumuma göre geliyor’’ diye konuştu.

Tutel dava sürecinde yaşadığı garip bir olayı da son olarak şöyle aktardı: ‘‘Karşı taraf avukatları tarafından bana başka bir dava daha açıldı. Twitter hesabımı incelemişler. 2014 yılında attığım bir tweet nedeniyle ben ceza aldım. Tasvip ettiğim bir tweet değil. Yanlış, hakaret içeren bir tweet. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan ceza aldım. O ceza ertelendi. Gelir durumuma göre belirlenmiş 6 bin liralık bir cezaydı. İşte böyle davalarda geçmişiniz önünüze getirilebiliyor.’’