Kadın İstihdamında Artış için Kooperatif Modeli
Kadının ekonomik ve sosyal hayata katılımını önceleyen kadın kooperatiflerinin sayısı giderek artıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı olumsuzluklara karşı farklı bir örgütlenme biçimi olarak karşımıza çıkan kadın kooperatiflerini, yaşadıklarını deneyimleri Milas Anatolie Kadın Girişimi ve Kooperatifi Başkanı Feray Albasan ile konuştuk.
DAYANÇ IŞIK
Kadim bir model olan kooperatifler, kapitalist üretim ilişkileri içerisinde bir alternatif olarak varlığını sürdürürken, son dönemde de özellikle kadınlar için istihdam yaratıyor.
Kooperatif örgütlenmeleri içinde son yıllarda yükselişe geçen kadın kooperatifleri, hem yoksulluğa karşı ekonomik hem de eşitsizliğe karşı politik bir örgütlenme biçimi olarak çok önemli bir yer tutuyor.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin farklı göstergelerinden biri olan işgücüne katılım oranlarına bakıldığında, kadınların işgücüne yeteri kadar katılamadığı göze çarpıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kasım 2021 tarihli verilere göre, işgücüne katılım oranı % 52,5. Erkeklerin işgücüne katılım oranı %71,3 olurken, kadınların oranı ise %34,1. Ekonomik göstergeler dışında toplumsal cinsiyet alanındaki politikaların yetersizliği, ataerkil toplum yapısı, geleneksel roller, hane içine hapsetme anlayışı kadının toplumsal varlığını olumsuz yönde etkiliyor.
Bu ortak sorunlara çözüm üretme amacıyla özellikle yerelden örgütlenerek bir araya gelen kadınlar, farklı mücadele alanları ortaya koyuyor. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımını sağlama konusunda kadın kooperatifleri bu nedenle etkin bir araç olarak değerlendiriliyor.
Son yıllarda bu alanda yaşanan gelişmeler neticesinde kadın kooperatiflerinin sayısı günden güne artıyor. Ticaret Bakanlığı’nın Haziran 2021 tarihinde yayımladığı Türkiye Geneli Kooperatif ve Birlik Raporu’na göre, aktif kadın kooperatiflerinin sayısı 594, ortak sayısı ise 6743. Verilen eğitimler, üretim ve satış süreçleri ile birlikte ulaşılan kadınlar ise daha yüksek sayılarla ifade ediliyor.
Farklı bir üretim anlayışını ortaya koyan, kadınların ekonomik ve sosyal olarak hayata katılmalarını önceleyen örgütlenme biçimi olarak karşımıza çıkan kadın kooperatiflerini, yaşadıklarını deneyimleri Milas Anatolie Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Feray Albasan ile konuştuk.
“Amacımız kadınların dünyaya bakışını değiştirmek”
Ortakları sadece kadınlardan oluşan ve sadece kadın üreticilerin ürünlerini pazarlayacak olan Milas Anatolie Kadın Girişimi, Üretimi ve İşletme Kooperatifi, 3 Şubat 2020 tarihinde kurulmuş.
Albasan kooperatifin kuruluş amacını şöyle açıkladı: “Milas’a değer kazandırmak için bu kooperatifle ilgili çalışmalara başladık. Kooperatifin kurulma amacı; kadınları üretime yönlendirmek. Özellikle köylerdeki kadınların, satamadıkları ürünlerini almak, onları kooperatife ortak etmek; bu şekilde hayat kalitelerini biraz olsun iyileştirmek ve dünyaya bakışlarını değiştirebilmek.”
Yedi kadın ortakla yola çıkan kooperatifin 2 yıllık süre zarfında 15 kadın ortağa ulaştığını belirten Albasan, “Habitat Derneği’nin ‘Paramı Yönetebiliyorum Projesi’ kapsamındaki hibe ile www.milaspazaryeri.com adresinde e-ticaret sitemizi kurduk. Ayrıca çeşitli dijital Pazar yerlerinde de ürün satışlarını yapmaktayız. Milas’ ta çeşitli noktalarda satış stantları ve dükkanları oluşturmaya devam edip satışları artırmayı amaçlıyoruz” dedi.
Çeşitli eğitim ve tanıtımlarla 50’ye yakın kadına ulaştıklarını, fakat kadınların kooperatife ortak olma konusunda çekimser kaldıklarını belirten Albasan, bu durumda ürettikleri ürünü alıp bedelini kendilerine ödediklerini, ancak amaçlarının kadını evden çıkararak kooperatif üretimin bir parçası haline getirmek olduğunu kaydetti.
“Kadınlar konuşmaya başladı”
Kooperatif sayesinde ekonomik hayata katılan kadınların konuşmaya başladığını vurgulayan Albasan “Kendi parasını kazanmaya başlayan kadınları. Bu kadınlardan çok lazım bize” diye konuştu.
Kooperatiflerin hane içi iletişime etkisinin ne olduğu sorusunu ise Albasan şöyle yanıtladı: “Bizim kooperatifimizde kurucu ortakların büyük çoğunluğunun çalışma hayatı tecrübesi var. Hiç çalışmamış, ama ‘artık çalışmak istiyorum’ diyen ortaklarımızın ev halkına göre evdeki düzenleri biraz bozuldu. Kadına göre sorun yok, planlıyor bir şekilde. Alışma süresi biraz sıkıntılı, çalışması istenmeyen ortaklarımız oldu fakat aşıldı.”
Yerelden örgütlenen ve farklı bir üretim ilişkisi kuran kooperatifler için kamunun ve sivil toplum kuruluşlarının destekleri çok önemli. Bu bağlamda sorumuzu yanıtlayan Albasan, Milas Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarının sağlayabildikleri destekleri sağladıklarını ifade etti. Kamu kurumlarına çok sağlam iki proje hazırladıklarını ancak bunların onaylanmadığını aktarırken, bu durumun politik nedenlerle olduğunu savundu.
Albasan, kooperatif içerisindeki demokratik katılıma ilişkin olarak ise şöyle konuştu: “Ortaklarımızı her türlü faaliyetimizle ilgili Whatsapp grubumuzdan bilgilendiriyoruz. Şahsen benim görüşüm şöyle; yönetim kurulu kooperatifin günlük işlerini yönetmek için yatay ilişki halinde görev yapmaktadır. Yeni bir proje, alım, satım konularında ortakları bilgilendirip onaylarını almaya gayret ediyorum. Ortakların katılımı, yönetimin kendi başına karar vermesinden daha önemli.”
“Kadınların yönetime talip olması lazım”
Türkiye’de çok başarılı kadın kooperatiflerinin olduğuna işaret eden Albasan, kadın kooperatiflerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine etkisini şöyle anlattı:
“Kooperatifin yönetim kurulu eğitimli, eğitici, bilgili ve çalışkan olmalı. Çalışan ve emek harcayan bütün ortaklara eşit davranmalı, ücretlerini geciktirmeden ödemeli. Yani iyi yönetmeli. İzlediğim bu türlü kooperatifler çok başarılı. Bu türlü kooperatiflerin kadın politikalarına etkisi mutlaka var. Toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında kadın kooperatifleri araç olmasa keşke diyesim geliyor. Kadın kooperatiflerinin kurulması ve yaygınlaştırılması yine erkeklerin kararı ile hayata geçmekte, nasıl cinsiyet eşitliği bu? Kadın kooperatifleri dışındaki kırsal kalkınma kooperatiflerinde çalışan kadınların eşitliği nerede? Nerede çalıştıklarının önemi yok. Yönetime talip olmamız lazım, yönetimde eşit olmamız lazım diyorum”
Kooperatifler sayesinde kadının ev eksenli çalışma dışına çıkarak, örgüt güvencesi altına çalışma fırsatı bulduğunu ifade eden Albasan’a göre, kooperatifin sürekliliğin sağlanması için ortaklar arasında uyumun sağlanması ve gelir getiren faaliyet alanlarına yönelmek şart. Albasan bu bağlamda, yönetim kurulunun yetkin kişilerden oluşmasına ve ortakların sürekli eğitimlerle gelişiminin sağlanmasına vurgu yaptı.
Kadın kooperatifi yönetmenin çok zor olduğunu ifade eden Albasan “Kendi işiniz gibi benimsemeniz lazım. Boş vakitlerimizde yapmak için yapılacak bir iş değil. Bizim kooperatifimiz Muğla ilinde 14 kadın kooperatifi içinde ilk 5’te olup, 2 yılda iyi yol aldık. Çok çalıştık, karşılığını aldık. Bir yıl sonra belki bir tesis kuracağız” diye konuştu.
Kooperatife katılmak isteyen kadınların öncelikle üretici olması gerektiğini söyleyen Albasan bir dilekçe ile başvuru yapılabileceğini belirtti. Çalışmalardan ve ürünlerden haberdar olmak isteyen kişilere ilişkin “Sosyal medya hesaplarımız ile e-ticaret sitemiz www.milaspazaryeri.com adresinden ulaşabilirler” dedi.