“Gazetecilerin bol baskıya maruz kaldığı bir ülkede yaşıyoruz”
Gazeteci yargılanmalarını, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) adına gazeteci duruşmalarını da takip eden IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş ile konuştuk.
OZAN MERCAN
“Çağdaş hukukun baltalandığı bir ortamda, halkın haber alma hakkıyla birlikte medya özgürlüğünün yaygınlaşmasını beklemek hayal gibi gözüküyor.”
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’nin ”karanlığı sorgulayan gazetecilerin uzun süredir yaygın olarak yargılandığı, ancak özellikle son yılda yargı içerisinde bir kesimin bu keyfi davalara karşı pozitif refleks göndermeye başladığı bir ülke” görüntüsü verdiğini söyleyerek şunları kaydetti:

“Örgüt üyeliği”, “örgüt propagandası” veya “Cumhurbaşkanı’na hakaret” gibi bazı kritik dosyalarda, daha önce söz konusu olmazken savcılık mütalaası desteğiyle verilen kimi beraat kararlarına tanık olduk. Peki bu özgürlüğe sahip çıkmak adına mı, baskıları sınırlandırmak adına mı, yoksa iktidarın el değiştirebileceği düşüncesiyle girişilen yeni konumlanma arayışı mı bilinmez. Her biri de etken olabilir. Son üç yılda tutuklu gazeteci sayısının; adli kontrolle serbest bırakılmaya ağırlık verilmesi nedeniyle düşüş göstermesi, her üç ayda bir mahkemeye çıkan 200’ü aşkın medya temsilcisine yönelik dava tacizini bir ölçüde bölgede bırakmıştı. Her durumda yargı bağımsızlığının olmadığı, iktidar talimatlarının çağdaş hukuku baltaladığı bir ortamda, halkın haber alma hakkıyla birlikte medya özgürlüğünün yaygınlaşmasını beklemek hayal gibi gözüküyor.”
“Dileriz ki gelecekte gazetecilik hakları iyileşme gösterir”
“Gazetecilerin bol baskıya maruz kaldığı bir ülkede yaşıyoruz” diyen Önderoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak gazetecilik meslek örgütleri ve ifade özgürlüğü için mücadele veren sivil toplum örgütlerinin hak aramada elde ettiği kayda değer sonuçlar, Türkiye’yi birkaç basamak yukarı taşıdı. Dileriz ki gelecekte de kazanımların sürmesiyle gazetecilik hakları da daha büyük iyileşme gösterir.”
“Yolsuzlukları ortaya çıkaran, halka objektif haberi ve bilgiyi taşımaya çalışan gazetecileri korkutma amaçlı yapılmaktadır”
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Renan Akyavaş ise “Türkiye’de son yıllarda artan bir ivmeyle bağımsız ve araştırmacı gazetecilerin yargı yoluyla cezalandırılmasının hükümet yetkililerinin eleştirel sesleri ve medyayı susturmaya yönelik stratejisi” olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

”Gazetecilere yöneltilen ‘terör örgütüne üyelik, yardım ve propaganda; hakaret ve hedef gösterme’ gibi suçlamalar tamamen hükümeti ve politikalarını eleştiren, yolsuzlukları ortaya çıkaran, halka objektif haberi ve bilgiyi taşımaya çalışan gazetecileri korkutma amaçlı yapılmaktadır. Ancak Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) olarak Türkiye’de doğru, gerçeklere dayalı ve kaliteli gazeteciliği ilke edinmiş tüm meslektaşlarımızı desteklemeye devam ediyor, dayanışma mesajlarımızı gönderiyoruz.”