E-sporda Cinsiyetçilik

Türkiye’de espora olan ilgi arttıkça bu alandaki ayrımcılıkların arttığı da gözlemlenmeye başladı. Özellikle LGBTİ+ esporcular fiziksel şiddete kadar varan LGBTİ+ fobik saldırılara maruz kalırken pek çoğu bu sebeple kariyerlerini bitirmek zorunda kalabiliyor. Sporcularla, yaşadıklarını konuştuk.

ALİ SAFA KORKUT

Online oyunlar üzerine kurulu olan spor dalı espor, son dönemlerin en büyük trendi.

Türkiye’de espor sektörü her geçen gün büyürken, Türkiye’de 30 milyondan fazla espor oyuncusu bulunduğu belirtiliyor. 

Buna paralel olarak hemen hemen tüm espor müsabakalarının yayımlandığı Twitch gibi çevrimiçi yayın platformlarındaki yayıncı sayısında da büyük bir artış yaşanıyor. Ancak bu platformlardaki oyuncu/yayıncı sayısı arttıkça buradaki nefret saldırıları da aynı şekilde artmaya devam ediyor.

Ünlü esporcu Kemal Gökseloğlu, 2018’de eşcinsel olduğunu açıkladıktan sonra çevrimiçi platformlarda yaptığı her yayında kullanıcılar tarafından homofobik saldırılara maruz kaldı. Gökseloğlu, geçen yıl bir açıklama yaparak uzun süredir takım arkadaşlarının homofobik saldırılarına maruz kaldığını, oyuncular olarak birlikte kaldıkları takım evinde takım arkadaşlarından fiziksel şiddet gördüğünü, darp edildiğini belirtti. 

Gökseloğlu bu sebeple kariyerine ara verdi ancak LGBTİ+ esporculara karşı saldırılar dinmedi. Son olarak Mart ayının başında “Domenicowacco” adlı bir esporcu, Twitch’te yayım yapan ve cinsiyet kimliği ile cinsiyet beyanı hakkında hiçbir beyanı bulunmamasına rağmen sırf LGBTİ+ toplumuyla yakın ilişki içerisinde olması sebebiyle “Cheryboom” kullanıcı isimli Derin G.’ye transfobik saldırıda bulunmaları için kendi izleyicilerini örgütledi. Cheryboom da bu anın görüntülerini Twitter hesabında paylaşarak maruz kaldığı LGBTİ+ fobik saldırılara isyan etti ve bu zincire diğer LGBTİ+ esporcu/yayıncılar da katılarak maruz kaldığı saldırılardan söz etti.

Bir espor oyuncusu, kimliğinin gizli tutulmasını istediği için haberde kendisinden Deniz olarak bahsettik.

“Ölüm tehditleri alıyoruz”

Bu zincire katılıp tepkisini dile getiren esporculardan Deniz, Twitter’a yansıyanların var olan saldırıların sadece minik bir kısmı olduğunu söyleyerek “LGBTİ+’lar olarak bu saldırılara her yayında maruz kalıyoruz. Çoğu zaman bunları takmamaya çalışsak da sinirden ağlamak istediğimiz zamanlar oluyor” diyor. 

Bu saldırıların, basit sözlü tacizlerden çok daha fazlası olduğunu söyleyen Deniz, daha sonra şunları söylüyor: 

“Ben ve benim gibi yayın yapan esporcu arkadaşlarım, yönelimimiz nedeniyle defalarca kez ölüm tehditleri aldık ve bunlardan birinde, bu saldırıları yapan biri tarafından 2 gün boyunca fiziki olarak takip edilmiştim. Bunlar çok ciddi şeyler.” 

Bir diğer esporcu Görkem Yamantürk de Deniz’ikine benzer ifadeler kullanıyor. LGBTİ+’lar olarak yayın yaptıkları her dakika LGBTİ+ fobik saldırılara uğradıklarını söyleyen 21 yaşındaki esporcu, “Şu ana kadar benim kanalımda sözlü tacizin ilerisine giden bir şey olmadı ama benim de direkt ölüm tehdidi alan arkadaşlarım var. Önlem alınmazsa bu saldırılar daha büyük boyutlara ulaşabilir” diyor. 

“Bu platformlarda her türlü insan var”

Bu saldırıların diğer yayıncılar tarafından örgütlü bir şekilde mi yoksa izleyiciler tarafından münferit bir şekilde mi gerçekleştiğini sorduğumda, Deniz, “Kötü niyetli yayıncılar, yayınlarında bizden dalga geçer gibi bahsederek, saldırmaları için kitlesini bize karşı yönlendiriyor. Bu benim de diğer yayıncı arkadaşlarımın da çok kez başına geldi” yorumunda bulunuyor.

Yamantürk de “Bu tarz platformları yaşadığımız toplumdan çok farklı düşünmemek lazım, bu platformlarda her türlü insan var. Durum böyle olunca da kapsayıcı bir ortam beklemek hayalcilik oluyor” diyerek bunun izleyicilerin kendi başlarına yaptıkları bir eylem olmadığını ve saldırıların örgütlü bir şekilde gerçekleştirildiğini savunuyor. Yamantürk, “Yayıncıların kitle yönlendirmesi çoğu zaman işin içerisinde olabiliyor ya da küçük arkadaş grupları kendilerine eğlence arıyor oluyor” diye konuşuyor.

“Espor ve yayıncılık platformları görmezden geliyor”

İlgili espor ve yayıncılık platformlarının bu saldırganlara yaptırım uygulayıp uygulamadığını sorduğumda ise iki esporcunun yanıtı da “hayır” oluyor.

“Kullanıcı, Partner ve İştiraf sözleşmelerini ihlal eden kişiler cezasız kalmamalı” diyen Deniz, “Şikâyet ediyoruz ama yaptırım uygulanmıyor. Bu platformlardan süresiz engellenmesi gereken insanlar, her yayınımızda bize homofobik tacizde bulunmaya devam ediyor. Bu cezasızlık politikasının da bu insanları cesaretlendirdiğini düşünüyorum” diyor.

Deniz, bu saldırıların önüne geçebilmek için bu gibi platformların bu konuda daha hassas olması gerektiğini belirtirken “Açıkçası her şeyden önce toplumun bilinçlenmesi lazım, toplum bilinçlenmeden hiçbir şey yapamayız” diye konuşuyor.

Yamantürk de platformlara yaptıkları şikâyetlerin sonuçsuz kalmasından yakınıyor. “Bunun nedenini biz de bilmiyoruz” diyen Yamantürk, “Yayıncılık platformları da espor platformları da bunları görmezden geliyor. Bize her türlü hakareti eden insanlar yayınlarını yapmaya devam ederken biz bir de onların kitlesiyle uğraşıyoruz” diyor.

“Bu problemi çözecek olan oyun yapımcıları ve yayın platformları değil”

Batuhan Tezcan

Son olarak Fanatik Gazetesinden espor editörlüğü yapan, şu an ise espor platformu Gamer Arena’da topluluk yöneticiliği görevinde bulunan Batuhan Tercan da bu LGBTİ+ fobik saldırıların pandemiyle birlikte zirve yaptığını söylüyor.

Eve kapanan insanların oyun ve yayın platformlarına yöneldiğini belirten Tercan, böylelikle bu tacizlerin de arttığını ve daha görünür olduğunu belirtiyor. 

Tercan, bu kurumları uygulamadıkları yaptırımlar hakkında eleştirmek gerektiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ama bu saldırıların, oyun ve yayın platformlarının uygulayacağı yaptırımlarla çözüleceğini düşünmüyorum. Zira bu alanlarda direkt olarak kişileri engelleyemiyorsunuz, onların hesaplarını engelliyorsunuz. Engellenen kişiler de farklı bir mail ve IP adresiyle yeni hesaplar açıp tacizlerine devam ediyor. Hal böyle olunca da o engellemeler bir çözüm değil, yalnızca kısa süreli bir bastırma oluyor.”